Türkiye’de Psikoloji Öğrencileri, TPÖÇG ve EFPSA: Psikolojik Farkındalık Çalışmaları
Kendilerinin hazırlamış olduğu afiş üzerinde karanlıkları yaran pelerinli bir insan silüeti resmedilmiş ve şöyle yazıyor:
‘Ruh Sağlığı Önemlidir.’, ‘Yardım İste!’
Onlar, TPÖÇG-Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubundan arkadaşlar: Kübra E., Mert, Alp, Dilan, Kübra P.
Psikoloji Farkındalığı Üzerine sunumlarından hemen önce kendileriyle biraz sohbet ettik…
Merhabalar. Az sonra öğrencilerle paylaşımlarınız olacak, heyecanınız yüzünüzden okunuyor. Lafı çok uzatmadan sizleri tanımak adına yaptıklarınıza dair kısa bir bilgi alabilir miyiz?
Öncelikle TPÖÇG , EFPSA nedir? Neyi amaçlar? Ne tür projeleriniz var?
TPÖÇ, EFSPA’ya bağlı bir alt grup: Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu . EFPSA ise Avrupa Psikoloji Öğrenci Birlikleri Federasyonu. Türkiye’de sosyal sorumluluk projeleri ve çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Ayrıca ‘Mind The Mind Projesi’ olan Toplumsal Psikolojik Damgalamalara Karşı Farkındalık Oluşturma ve Bilgilendirme etkinlikleri düzenliyoruz.
Türkiyedeki Psikoloji Bölümü öğrencilerini bir araya getiren bir oluşumun üyeleriyiz. Psikoloji alanında akademik ve sosyal sorumluluk projeleri ekibiyiz diyebiliriz.
Çeşitli sunumlar ve seminerler gerçekleştiriyorsunuz. Bunların içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Günlük yaşamda ruhsal bozukluklara dair algıyı saptamak adına işe soru-cevap şeklinde dinleyici etkileşimiyle başlıyoruz. Öncesinde tepkiyi ölçmüş oluyoruz. Sonrasında Ruhsal Bozukluklar tanımlanıyor ve bunlara dair efsaneler ve gerçekler paylaşılıyor.
Toplumda duygusal ve zihinsel durum farklılıklarına karşı sert ya da komik tepkiler gözlemliyor musunuz , önyargılar oluyor mu?
Evet. Hatta örneğin, Alp arkadaşımız aniden birini durdurup soruyor: Şizofreni teşhisi konulmuş biriyle karşılaşırsanız tepkiniz ne olurdu? Ne yazık ki cevap genelde ‘’kaçarım’’ oluyor.
Daha da açmam gerekirse Şizofreni, Otizm, Bipolar Bozukluk, Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu,Yeme Bozuklukları vb. elli kadar psikolojik duruma dair doğru bilinen yanlışlar var.
Mesela ‘’Otizmi olan bireyler saldırgandır’’yargısı var, bunun doğrusu şudur:
‘’ Otizmle şiddeti ilişkilendiren güncel haberler yapılmış olsa da otizmli bireylerin şiddet eylemleri genelde duyusal yüklenmeden ya da duygusal stresten kaynaklanmaktadır ve otizmli bireylerin kasıtlı olarak saldırganlık göstermeleri ya da topluma zarar vermeleri olağandışıdır.’’
Başka bir efsane: ‘’Son zamanlarda herkes bir çeşit dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) yaşıyor.’’
Gerçek ise şu: ‘’Teknoloji bağımlılığı, bir şeyleri ihmal edip unutmak dikkat dağınıklılığına bunalmaya neden oluyor evet, fakat Tuckman’ın belirttiği gibi asıl fark şu: ‘DEHB yaşayan insanlar dikkatlerinin dağıldığı anların bedelini çok daha ağır öderler ve bu onların başına daha sık gelir.’’
Örnekleri arttırırabiliriz: ‘yeme bozuklukları’nın dışarıdan bakınca tespit edilebileceği ya da ‘anksiyete bozuklukları’nın hastalık olmadığı’’ gibi doğru bilinen yanlışlar söz konusu…
Anladığım kadarıyla amacınız, bahsi geçen konularda insanları bilgilendirmek; hastaların kalıp yargılar yüzünden hastalıklarının daha da kötü bir hale dönüşmesini engellemek; insanların daha sağlıklı iletişim ve empati kurabilen , anlayışlı ve yardımsever bireylere dönüşmesi ve nihayetinde psikolojik süreçlere dair farkındalık sahibi bir toplum oluşturulmasına katkı sağlamak..
…
Sohbetimiz burada sonlanıyor… Psikolojik durumlar hakkında bilinci ve farkındalığı arttıran çalışmaları ve bizlerle paylaştıkları için TPÖÇG’e teşekkür ediyoruz.
Bu ve benzeri konularda daha fazla bilgi almak ya da seminer sunum talebi için link ve mail adresini paylaşıyorum:
Proje Koordinatörü:
Dilan Kanat
E-mail : dilankanat36264@gmail.com
Web : www.efspa.org